Yaklaşık 2.5 aylıkken Dnzhn'ın ağlamalarının diş çıkarmadan kaynaklandığına karar verip, bir koşu bu bilgece(!) teşhisimi ailem ve arkadaşlarımla paylaştım. E göz rengini paylaştığı dayısı da 3.5 aylık erken erken çıkarmıştı ya.
Annemler heme Diş Buğdayı tarifleri aradılar..Anneanne-Babaanne böyle motive olduktan sonra oğlum büyürken hiç bir ritüeli eksik kalmaz, bunu bilmek çok rahatlatıcı:) Ama tabi yöremiz- kültürümüz ile sınırlı bu liste, Bar Mitzwah istemesin kimse.
Diş hikayesine dönersek sonraki 5,5 ayda "tık" olmadı :)
En son oğlumuz 7 aylıktı sanırım, gene uykusuz bir gecenin ardından Kayın-validem ile yaptığımız klasik bir "önceki gece değerlendirmesi" telefon görüşmemizde "Anne sanırım dişi yüzünden." cümlem üzerine artık dayanamayarak "5,5 aydır DİŞ diyorsun kızım?" dedi. E, haklıydı da:)
Sonunda beklenen diş hayranlarını saha fazla üzmedi ve aramıza katıldı. Tam 9 ay 2 gün'lükken, vakanüistler için kayıda geçsin, 8 Mayıs 2010'da oğlumuzun alt sağ dişi gözüktü.
10 gün bekledim ki diş-li bir fotograf ekleyeyim. Ne mümkün? Ben zannediyorum ki bu diş bir roket hızıyla fırlayacak, selvi boyuyla alt çenede arz-ı endam edecek. Yok, öyle olmuyormuş, topraktan yavaş yavaş çıkan bir filiz nazeninliği ile geliyor. Tırtırlı üst yüzeyi ele geliyor ve belli ki kaşınıyor. Bir ademoğlu diş arama/tarama yaparken alt çenesine parmağıyla masaj yaparsa çok mutlu oluyor minik kedi.
Bu arada başka neler yapıyor bizim bıcır derseniz: Evde salon, koridor, mutfak 4 ayak olarak keşfedildi. Cesaret versem diğer odalara da dalacak. Emeklemede sıkıntımız yok, tam sürat kaçıyoruz.
Bir yerlere tutunup ayağa kalkıyor bir kaç haftadır. Ayakta durmaya, bir şeyler kurcalamaya bayılıyor.
Bu ayaktayken kurcaladıklarıyla ilgili bir şeyler anlatacağım. Salonda kendisi için ayırdığımız oyun bölümünde bir de kütüphanesi var. Üstte kitaplar, altta oyuncakları duruyor.
Çocuğumun entellektüel altyapısı çok kuvvetli. Şimdiden kendi kütüphanesine gidiyor :P, kendi seçiyor okuyacağını desem inanmazsınız, buyrun o zaman...
Not1: Şimdilik onun kitapları az olduğu için üstteki raflarda çocuk ve bebek gelişim kitapları da duruyordu- aslında benim kitaplarım yani. Yakında o kitapları kaldırmam gerekecek. Çünkü şimdilik yemeyi, buruşturmayı en sevdiği kitaplar Prof. Dr. Sabiha Paktuna'nın kitapları. :)
Not2:Blogger'ın bu teması video yüklememe müsaade etmiyor. Demokrasilerde çare tükenmez diyerek videoyu oraya yükleyip, bu yazıya ekledim. Bir bilen varsa beri gelsin?
Not3: Videoyu izledikten sonra anladım ki videodaki çocuğun annesi telesekretere konuşamadığı, sesli mesaj bırakamadığı gibi videolarda da konuşmasa çok hayırlı bir iş yapmış olacak:)
Bakalım sizin oğlan büyüdüğünde çocuklar hala kitap okuyacaklar mı? Yoksa bilekliklerinden çıkardıkları bir hologram üzerinden mi okuyup yazacaklar. Gene de iyi bir başlangıç yapmış annesi.
YanıtlaSilvideo cok basarili olmus ozgecim. herkese kendi sesi bir antika gelir ama bizlere guzel geliyor merak etme :) ellerine saglik taa youtube'dan bunu basardigin icin.. seneye kisa film dalinda cannes'a bekliyoruz :)
YanıtlaSil:) Biraz uğraştırdı blogger sağolsun, ama demokrasilerde çare tükenmez. Sesimin bana tuhaf gelişine alıştım artık da, kayıttayken cümle kuramayışıma alışamadım:)
YanıtlaSilCannes'a gezmeye gidelim?