Cumartesi, Ekim 24, 2009

Evcilik oyunu...


Hayatım boyunca sürekli koşturdum.

Nereden nereye, neden? Bilinmez, ben de bilmiyorum.


Bir kaç yıl önce bir ortaokul arkadaşıma rastladım. Biraz ayaküstü sohbetten sonra "Acelem var, kusura bakma, gitmem lazım. Ben seni arayayım." dedim. "Ay, sen ortaokulda da böyleydin, hep acelen-koşuşturmacan vardı." dedi.

KALAKAL-dım. Gözümün önüne, belki bilirsiniz, annemlerin ben çocukken okuduğu ... nereden koşuyor serileri geldi. "Turgut nereden koşuyor?" kitabın adı. Kapakta tombul Özal karükatürü koşar resmedilmiş. Politik eleştiri / biyografi kitaplarıydı.


Gerçekten ORTAOKULDA nerelere koşuşturuyordum?

Hayatımda ilk defa bu sene yavaşladım. İlki merdiven boşluğuna -TR'de yaşıyoruz ne de olsa? Alışveriş yaptığım dükkanda oldu- ayrı hikaye- düştüğüm sırada mecburen yattığım 2 hafta. Ardından hamileliğim sırasında yattığım 2 hafta. En son doğumdan sonra normal doğumda tetiklenen inanılmaz bir siyatik ağrılarım nedeniyle.

Neyse, çok uzattım ama sonunda oğlumöun doğumuyla beraber evde uzun zamanlar geçirmeye, öyle her aklıma estiğimde sokağa akamamaya başladım.

Geç kalmış evcilik oynamaya başladım. Evde tatlılar, tuzlular yapmaya, yeni şeyler denemeye başladım. Detayları ilerleyen bölümlerde anlatırım...

***Not: Fotografta Lorlu kekimi görebilirsiniz. Beyaz Unsuz Şekersiz Hamur İşleri Kitabı'ndan ilk tarifim. Değme cheesecake'e taş çıkarırken, çok daha sağlıklı :)


Gülümsediği ilk fotoğraf...


Bizim çocuğumuz gülümsemiyor demek yalan olur. Ama iş ki bir ademoğlu kamerayla oğluma yaklaşsın, hemen gülümsemeyi bırakıp, gözlerini kocaman açıp ciddi bir ifadeyle kendisine yaklaşan nesneyi incelemeye başlıyor. O yüzden işte büyük emeklerle elde edilen ilk gülümseyen fotoğrafımız. Babaanneye kısmetmiş :)

Cuma, Ekim 23, 2009

İçerik


Demiştim ya blogun adında "Seyir Defteri" bu.
Rotamız nereye gider, seyrimizde neler olur, işin seyri değişir mi bilemem :P

E doğrusu ben de çocukluğumdan beri gelen mektup ve kartlara bile cevap vermekte "yazma tembelliğim ve disiplinsizliğim" nedeniyle zorlanan bir tip iken,
Size bir vakanüvis edasıyla dakika dakika Belen Rezidans'ından bildiremem, şimdiden anlaşalım :)
İçerik sözü veremem - ama söz veririm bu site Denizhan ve onun hayatımıza kattığı ışık hakkında olacak .

E tabi gün ve gece oğlumu uyutmak için elimden geleni yaparken, blogun okuyanlarını da uyutmamak için fotoğraflar ekleyeceğiz:)
*Denizhan'ın mevlüdünden bu fotoğraf ve blog ana sayfadaki için sevgili Ayça Oğuş'a teşekkürler.

Sevgiyle...

Merhaba...


Denizhan büyüdüğünde okur belki diye;
Hayranları (şimdi saymakla bitmez bilimum anneanne,babaanne, dede, hala, buyuk teyze, eniste, dayi ve kuzenler, arkadaslarimiz) okur da ilerideki Denizhan'a minik notlar döşenir diye;
İçimi boşaltayım, 3 günlük maceramızı anlatayım diye;
Gün be gün (şimdiden bağlayıcı olmasın ama bu tabir) yaşadıklarımızı not edeyim diye;
Duyduğum gördüğüm güzellikleri paylaşabilelim diye bu blog ARTIK VAR!

***Denizhan'ın doğumundan seçtiğim bu kare için sevgili Ayça Oğuş'a teşekkürler.

Hoşbulduk:)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...