Perşembe, Temmuz 29, 2010

Emzirmeli mi?

Bu yazı ile bir emzirmek için annelere baskı yapma amacında değilim. Sadece kafaların karıştığı bir konuda bildiğim kadarıyla çorbaya tuz katmaya çalışacağım. Pek çok ebe ve hemşire ile yaptığım sohbetlerde öğrendim ki Anadolu'da bile artık emzirme oranları düşük. Neden derseniz muhtelif, "bebek doymuyor" olarak özetlenebilecek hısım akraba baskısı ya da terörü en başta geliyormuş.Abadolu'da emzirmenin yerini mamanın almasına çok çok şaşırdım, demek ki kökünden özünden kopan bir tek biz şehirliler değiliz artık. 
Başlığa dönersek EMZİRMELİ Mİ?
Bu sorunun cevabı bana göre tek: EVET!
Yani bir sağlık sorunu, özel bir durum falan olmadığı sürece bebek emmeli, anne emzirmeli. Neden derseniz, 
Bebeğe çok faydalı. Hem de o bebeğin ihtiyaçlarına özel hazırlanmış benzersiz bir ürün. Aslında fazla sözü geçmeyen bir şey var: anne sütünün içeriğini bilim hala tam olarak çözemedi. Şu anda bize alternatif olarak sunulan mamalar ise aslında içeriğini tam olarak çözemediği halde anne sütünü taklit etmeye çalışmaktan öteye gidemiyor.
Anneye çok faydalı. İnsanlık tarihinde ilk kez günümüzde şehir nüfusu kırsal nüfusu geçti. Bu demek ki artık şehirleşmenin getirdiği daha farklı bir ekonomik ve sosyal düzen var. Artık büyük aileler az, aynı evde hamileler, doğuranlar, boy boy çocuklar çok çok az. Şimdilerde anneler kendilerini bir çocuk doğururken o kadar yalnız ve çaresiz hissediyorlar ki giderek daha fazla anne lohusa sendromu yaşamaya başlıyor. Oysa emzirirken salgılanan oksitosin yani doğal aşk ve mutluluk hormonu. Hem anne rahatlıyor, hem bebeğine de geçen bu hormonla babaları kıskandıran aşk başlıyor.
Ben şanslıydım sanırım bu konuda. Kendi annem benim kadar desteklenmemiş daha lohusayken. Oysa benim yanımda benim kadar heyecanlı ve yanlış yapmaktan korksa da hep destek olan eşim, doğum koçum Asude Ebem ve gece gündüz telefonuma koşan bebek hemşiresi Meltem Ünal vardı.
***
Oysa bakıyorum da çevreme normal nedir diye herkesin kafası çok karışık. Bir yanda Emzirmenin göğüslerini bozacağını düşünerek emzirmeyenler, bir yandan süt kalitesi, bebek aç martavalları ve baskısıyla emzirmeyenler ya da illa emzireceğim ama sütüm az diye mide ilacının yan etkisiyle sütünü arttırmaya çalışanlar. Bir tuhaflık yok mu bu resimde? 
***
Denizhan'ın haftaya doğum günü. Hala emziriyorum. Gerçi artık bu benim yaptığım bir eylem değil, Denizhan istediği zaman sahil, sofra, kanguru seyahati demeden, tshirt yakası, gömlek düğmesi yazık demeden, aşıyor engelleri, açıyor ve içiyor. Biz de kendimizce ortama ayak uyduruyoruz. Babası yanımızda gazete okuyor falan.
Geçen 11.5 aya bakınca tabi ki çeşitli sıkıntılarımız oldu da, aşılmayacak şeyler değilmiş hiçbiri. Artık herkes duysun, bilim kanıtladı ki sütü yapan "U"lu üç şey: SU, UYKU, HUZUR. Bir de Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu'nun kitabından öğrendiğim Dereotu, ki doğal rahatlatıcıdır, ile yola devam ediyoruz. Yoğurtla ince kıyılmış dereıtunu günde 1-2 kere yemekten önce götürün, foşur foşur diyeyim bven size. (Ki ben Denizhan'ın alerjisinin teşhis edilememesi ile aylar boyu uyuyamadım.) 
Fotograflarda Denizhan 3 günlük. O gün ben bir 20 kilo daha fazla kütlemle yer kaplıyorum evrende, hacim hesabına mümkünse hiç girmeyelim:) Bir emzirme seansı sonrası (sonrası derken aslında o günlerde emzirme işi hiç bitmiyordu ki:P ) biraz da Ali'nin çektiğini bilerek gülümsemişim galiba. Diğer fotograf ise kendini anlatıyor.
***
Lafı fazla uzatmadan bu işe "Herkesler emzirsin." diyerek gönül koyan iki annenin ilgili yazılarına bağlantı veriyorum. Bütüne katkınız için teşekkürler AyçA ve Açalya.

Not: Bu blogu okuyanlar bilir ki AyçA aynı zamanda benim doğum fotoğrafçım. İkimizin de bebekli/çocuklu olmaktan dolaylı kısıtlı zamanlarında emzirme ve sağlıklı beslenme konularında öyle güzel motive etmiştir, ilham vermiştir ki, anlatamam. O olmasa hala göğüs adaptörü kullanıyor olabilirdim belki de, ya da onun bürokrasisinden yorulup bırakır mıydım emzirmeyi, kimbilir. Sezar'ın hakkı Sezar'a. Ben yazdıkça kulakların çınlayacak bilesin AyçA:)

4 yorum:

  1. Tülay Şen30 Temmuz, 2010

    Tipe bak, yaka iğnesi kadar!

    YanıtlaSil
  2. Tülay Şen30 Temmuz, 2010

    Emzirin bu arada, hahayt! Geçti bizden, uğraşın!

    YanıtlaSil
  3. :) çok duygulandım teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  4. @Tülay hanım çok minikmiş, hızla büyüdü gerçekten:) Tam yaka iğnesi, doğru.
    @Ayça'cım sen bize "süt"ü hediye ettin beni yüreklendirerek:)

    YanıtlaSil

Yaşanan her an, hissedilen her duygu benzersiz ve "1" kerelik. Unutmamak için yazıyor ve paylaşıyorum...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...