Cuma, Aralık 04, 2009

Uyku oyuncağı

Son bir haftadır Denizhan'ın huyu suyu değişti. Bayram gezmesi mi, büyüme atağı mı çözemedik. Daha sinirli. Uykulara gitmek sinir harbi. Uykudan ölüyor, ama yok uyumayacak katiyetle!
Uyumayacaksa babasıyla işe gidip para kazansın o zaman, di mi canım?


Öncelikle biraz eve kapandık demesem de daha sakin yaşamımıza geri döndük. Ardından bir de Joker'den bulduğumuz bir oyuncağı devreye soktuk "Cloud-B Uyku Arkadaşım Kuzucuk". Oyuncağın ismine tıklayarak oyuncağın özelliklerini inceleyebilirsiniz.Tipi şeker, postu yumuşacık, çıkardığı ses efektleri süper. Bebeğin doğumundan itibaren kullanılabiliyormuş. Kalp atışı, dalga sesi, balina sesi ve nisan yağmurları sesi ile 23 dk. veya 45.dk. kendi kendine çalabiliyor. Uyku problemi olan büyüklere de tavsiye ederim, kesin işe yarar :)


Bizim apartmanda kimliğini tespit edemediğimiz bir aile sürekli ahşap sabolarla yürüyüp, her gece ve gündüz evlerinde eşya çektikleri için bu oyuncağa biraz da mahkumuz. Çünkü o seslerle uykuya gitmesi mümkün değil bebeğimizin. Maalesef her komşu diğerine atıyor kabahati.


İkinci olarak da odasını gece yıldızlı bir gökyüzüne çevirecek "Cloud-B Yıldızlı Rüya Arkadaşı Kaplumbağa Kardeş" i aldım. Oyuncağın ismine tıklayarak oyuncağın özelliklerini inceleyebilirsiniz.Gerçekten çok keyifli. Bu oyuncak için ise biraz erkenmiş, heves edip almışım. Artık kendi odamıza kurarız Denizhan'ın aklı erene kadar :P Çocukların geceleri karanlık korkusunu yenmesi için süper. Bu arada kapmlumbağanın üzerinde farklı takım yıldızların yerleşimi de yeralıyor.


Daha büyük çocuklar için daha bilimsel bir şey arıyorsanız National Geographic Planetarium'u tavsiye ederim. O da tavana yansıtarak öğretiyor. Ama kaplumbağa uyuma, planetaryum eğitim amaçlı.


Eğer yıldızlarla ilgili daha fazla bir şeyler yapmak istiyorsanız, imkanınız varsa ve çocuğunuz da anlayacak yaşta ise Londra Madame Tussaud's Müzesi ile aynı komplekste yeralan Planetarium'a götürün daha da iyi. Çocukluğumun en güzel anılarından biri planetaryumu, Guinness Rekorlar Müzesi'ni gezdiğimiz ve saatlerce oyuncaklarla oynadığımız Hamleys (o günler Türkiyesi'nde olmayan devasa oyuncakçı - devasa derken 12 yaşındaki Özge'ye göre diyelim :) ve oradaki katlarca raflarca oyuncak, sihirbazlar, oyunlar) Londra seyahatidir. Başka yerlerde de açılmış olabilir bu tür müzeler tabi.



Not1:Merak ediyorsanız ekleyeyim, artık oyuncakların Çin'de üretilmeyeni yok sanırım.
Not2:Kesinlikle insanların okumanın yanısıra gezerek de çok öğrendiklerine inananlardanım.
Beyoğlu'nda pusetinde mini mini çocuğuyla dünyayı gezerken gördüğüm avrupalı, amerikalı, japon turistlerin hayranıyım.
Gözüme kestirdiğim, babayı ikna ettiğim, oğlumun hazır olduğu an BEKLE BİZİ YOLLAR, UÇAKLAR diyorum... Hem yurtiçi, hem yurtdışı, hem tarihi sitler, hem doğal güzellikler, hem deniz, hem şu, hem bu, hem bu dünyada, 2012'den sonra mümkünse başka boyutlarda :)
Not3:Ankara'da da bir planeteryum varmış.


Şimdiki çocuklar daha mı şanslı, daha mı şanssız yorumu size bırakıyorum.
Bu kadar oyuncak fayda mı, zarar mı zaman gösterecek :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşanan her an, hissedilen her duygu benzersiz ve "1" kerelik. Unutmamak için yazıyor ve paylaşıyorum...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...