Denizhan'dan önce Ali ve benim etrafımızda çok bebek yoktu. Yani bir bebek nasıl tutulur, nasıl yıkanır sorularının karşılığı boştu.
Denizhan daha doğmamıştı, hatta anne karnında bir portakal kadardı ama geldiğinde ona nasıl hazır olacaktık? Bebeğini tutamayan anne olur muydu?
Ardından IPC - İstanbul Parenting Class'da katıldığımız "Merhaba Bebek" eğitiminden çok memnun kaldık. Ali ve benim için yepyeni bir evren olan "Bebek" hakkında önemli şeyler öğrendik, bebeklerin beden dili, ağlamaya müdahale yöntemleri gibi. Aman bu da konu mu demeyin. Bir bebek ağlarken onu sakinleştirmenin tek yolunun bebeği kucağa almak olduğunu düşünüyorsanız, ZZZT, kırmızı ışık yani hatalı cevap derim. Kucağa almak 6. adım aslında, ilk 5 çare tükendiyse kucağa almak çözüm artık:)
Eğitim bittikten sonra da Sevgili Sinem ve Gülfem bizlerle teması hiç kesmediler, doğumun ardından Anne-Bebek derslerine (bir çeşit etkileşim-paylaşım sınıfı) bizi davet ettiler. Ve her ay Denizhan için gelişimini destekleyici oyunlar gönderdiler. Oyunlardan sonuncusunda pek çok yüz var. Gülen yüz, Şaşkın yüz, Ağlayan yüz, Somurtan yüz vs. Bu yüzler bebeğe gösteriliyor ve "Bak gülen bir kız." vs. gibi yorumlar yapılıyor o sırada.
Dedesi sağolsun, Denizhan ile hem oyun oynamakta hem de IPC'den gelen ders(!)lerini çalıştırmakta çok başarılı. Hatta Denizhan gösterdiği sayfa yeniymiş gibi yaparsa, Dedesi "Ders çalıştırmamışsınız torunumu" diyip bize kızıyor bile. :)
Neyse, bu yüzler kendisine gösterilince Denizhan'ın farklı reaksiyonları oluyor. Mesela Gülen Yüz'lü kızla ciddi paylaşımları var, dakikalarca onla ar-er-o-o-mmm gibi seslerle sohbet ediyor.
Peki ağlayan kız için tepkisi? Ağlayan kızı görünce Denizhan'ın yüzü karışıyor, vücudu geriliyor, küçük bir çığlık, ve "mmmMMM" diye giderek yükselen perdeden bir protesto sesi.
Demek ki oğlum güler yüzlü insanları seviyor... Belli ki biz de mimik ve jestlerimizle oğlumuza güleryüzü sevdiğimizi belli etmişiz:)
Daha fazla bilgi için http://www.istanbulparentingclass.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaşanan her an, hissedilen her duygu benzersiz ve "1" kerelik. Unutmamak için yazıyor ve paylaşıyorum...