Cuma, Ekim 29, 2010

Hellü!

Metinsel...
2010 yaz başında Denizhan, babası ve ben Music Together İstanbul'a gidip Sevgili Yapıncak ile Summer Songs/ Yaz Şarkıları'nı icra ettik.. Beraberce müzik yapmanın, söylemenin, çalmanın, oynamanın keyfine vardık. Müzik zaten hayatımızdaydı, bu şekilde Denizhan ile yapabileceklerimizin anlamını daha da iyi kavradık. Ardından Bodrum'da iki ay boyunca arabada, evde, denizde, kumsalda heryerde bu müzikleri dinlemeye veya söylemeye devam ettik. Hatta Fireworks / Havai Fişekler parçası ile dalıp çıkarak, oğlumuzu Turgutreis'in buz gibi sularına dalmaya ikna ettik. Bilmeyenler için garip gelebilir, ama bir kere katılan anne babalar bile bu özenle seçilmiş çocuk şarkılarından büyülü bir zevk alıyor.
Sonunda Music Together ilk sözcüklerimize de yansıdı. Bizimkiyle evde monolog, diyalog, artık allah ne verdiyse hep konuşuyoruz. Bizi böyle görenlerden "Tamam da o bebek, ne anlar ki? Zavallı kadın insansızlıktan artık kafayı üşütmüş." olacak şeklinde dudak bükenler de oldu. Uzun lafın kısası bizim herşeyi anlayan kuşağın temsilcilerinden olan oğlumuza geçen gün sordum:
"Oğlum müzik dinleyelim mi? Hadi ipod'a gidelim. Ne dinleyelim oğlum?" dedim ve gözlerinin içine baktım.
Bana cevap verdi: "Hellü!"
Yani Hello/ Merhaba!.Bu Music Together sınıfında herkese tek tek ismiyle hoşgeldin denilen şarkının ilk kelimesi.
Ah, bayıldım tabi zevkten.
Merak etme sayın okur, senin yerine o "Hello" demeye çalışan bıcırı, yedim yedim, bitirdim:)

Resimsel...
Aşağıdaki resimler Denizhan'ın oyun odasının yerine aldığımı Skip Hop oyun matı. Çok güzel bir ürün bence. Almadan önce Amazon'da orada burada epey araştırmışlığım var. Tam getirtecekken e-bebek'e geldiğini gördüm ve dünya ek masraftan kurtuldum. Ergo Baby Bebek Askısı için verdiğimiz uğraşı hala aklımda, böyle kolay oldu.
Alt kat boş olduğu için ısı izolasyonu da olur mantığıyla aldığımız bu ürün bu amaç dışında pek çok amaca hizmet ediyor. Canı istediğinde dişlerini kaşıyor, ısırıyor. İstediğinde içini dışını söküp evin farklı yerlerine taşıyor. Son olarak da kafasına geçirip dolaşmaya başlıyor, finalde de annesini takdis ediyor.
Ne sayın okur bir şey mi dedin? Fotoğraflarda oğlumuzun flu çıkmasının bizim fotoğraf çekme kabiliyetimiz, fotoğraf makinesi yerine cep telefonu tercih etmemizle hiç ilgisi yok. Bizim oğlumuz Flash Gordon'un reenkarnasyonu, ama aramızda kalsın, sır, tamam mı? Hani vardı ya, oradan oraya ardında kırmızı bir çizgi bırakarak koşan, süper sonik hızla koşan adam, 80'lerde, TV'de,hani?
Notsal...
Metin ve resimleri böyle ayırınca yazıyı bağlama derdime de bir son verdim:) Kafamı toplayana kadar yazılarımı okuyanlara toplatma ve bağlatma derdine de bir son verdim.

3 yorum:

  1. Hellü Denizhan, hellü :) o kadar duymak istiyorum ki.
    Bu haberin beni nasıl mutlu ettiğini nasıl anlatabilirim???

    Özge, öyle güzel yazmışsın ki, bu program sizin gibi düşünen aileler sayesinde çocuklara müzik yapma coşkusunu yaşatıyor. Sonra onlar mutlu, biz mutlu :) Yaşasın birlikte müzik!

    YanıtlaSil
  2. Yapıncak sen bize ilham verdin, oğlumuzun ilgisine daha iyi cevap verdik, teşekkürler:)

    YanıtlaSil

Yaşanan her an, hissedilen her duygu benzersiz ve "1" kerelik. Unutmamak için yazıyor ve paylaşıyorum...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...