Nereden çıktıysa yeni modamız bu. Eller arkada, göğüs öne çıkık, kasım kasım kasılarak yürüyor bizimki.
İlk gördüğümüzde bayıldık, hemen "Hoşgeldin Müdürüm!" nidaları yükseldi odada. Ama 3 gündür hiç fotograflayacak şansı vermemişti bize. Bu akşam ben öne geçtim, taklit ettim onun Müdür yürüyüşünü. O da düştü peşime:) Kare bu an'dan. Bu kadar hareketli bir bıdığa, bu kadar flu kareler...
Bu arada Denizhan büyüdükçe birbirimizle dil iletişimimiz de "doğal" olarak gelişiyor. Onunla karşılıklı iletişimde olmak çok heyecan veriyor. Mesela geçen gün eline suluğunun ağız yönünü ters almış, o anda yanımıdaki kişi ısrarla elinden çekiştirip düzeltmeye çalışıyor, bizimki suluğu sıkı sıkı tutmuş, kaptırmıyor. "Bir dakika." dedim. Döndüm Denizhan'a "Oğlum ters tutuyorsun, çevir şunun ağzını." Baktı elindekine ve hooop çevirdi.
Neymiş demek ki, bir arkadaşımın da dediği üzere, bu nesil anne karnından filozof çıkmış. Her şeyi biliyorlar, anlıyorlar ve şimdiden bizden fersah fersah ötedeler. İnşallah biz hızını kesmiyoruzdur minik adam:D
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaşanan her an, hissedilen her duygu benzersiz ve "1" kerelik. Unutmamak için yazıyor ve paylaşıyorum...